Sınır Boylarında Edebiyat Bolluğu: Fuzulînin Bir Gazeli

Bu Derginin Diğer Makaleleri

Salcı,Vahit Lütfi ; "Sınır Boylarında Edebiyat Bolluğu: Fuzulînin Bir Gazeli"; Folklor Postası [*]; Haziran / 1945; Cilt: 1; Sayı: 9; Sayfa: 12

Geçiriliğimiz Nisan ayı içinde. Kırklareli vilâyetinin Bulgaristan sınırı boyundaki köylerde bir folklor gezisi yaptım. Bu köylerin halkının hepsi de eskiden Alevîlik yapmış, öz Türk kabilesindendir. Bunların adına (Amuca Kabilesi) derler. Alevî kabileleri içinde Türk edebiyatı zenginliğini artıracak olan eski cönklerin mebzulen bulunacağını öte denberi biliyordum. Bu defa da bu bolluğa rasladım. Bunlardan bazılarını örnek çıkarmak suretile almakla beraber, bazılarını da olduğu gibi aldım. Bu kiymetli eserleri tetkik etımek işi uzun sürer ise de eski bir edebiyatçının bunlara orta bir göz gezdirişi malzemenin değeri için yerinde bir isabet olur. İşte bu selfâhiyetlıe derlediğim malzemeyi gözden geçirdiğim zaman çok memnun olmak mashariyetine nail oldum. Çünki, çok bâkir ve hattâ şimdiye kadar Türk Edebiyatına ve tarihine geçmemiş parçalar bulabildiğimi vesikalarle beraber söyleyebilirim. İlk bâkir malzeme olarak büyük Türk Şairimiz Fuzulînin divanında ve yazılan eserlerinde bulunmıyan ve işitilmeyen bir gazelini okurlarımıza veriyorum. Ben bu gazeli tetkik ederken biraz şüphelerede düştüm. Çünkü, bir çok şairlerin bir çok eserleri başka şairlere de mal edilmiştir. Bunu en çok acemi folklorcular yaptığı gibi, bazan da oturduğu yerden madde toplıyan tanınmış kimseler de aldanmak eseri olarak yapıyorlar. Ben bu ciheti de göz önüne alarak tetkikler yaptım. Malûmdur ki, iyi tetkikçi kimseler her hangi bir serin kime ait olduğunu ve yahut yanlış mal edilmiş bulunduğunu bilebilirler. Ben de bu yolda yoklama yaptıktan sonra, bulduğum ve aldığım malzemenin tam yerinde olduğuna kani oldum.

Fuzulî'nin aşağıya koyduğum gazeli tama— mile kendi meşhur ve maruf lisanı ve efkârının mahsülüdür. İşte bu gazeli takdim ediyorum. Dikkatle okununca tam bir Fuzuli olduğu şüp- hesizce anlaşılır:


Gönül tâ var elinde camı mey tesbıha el urma,
Namaz ehline uyma, anlar ile durma, oturma.
Egilüp secdeye salma feragat tacını başdan,
Vuzu'dan susayup rahat uykusun gözden uçurma.
Sakın pamâl olursun bu riya tek mescide girme,
Eger naçar girersen anda minber gibi çok durma.

Müezzin nâlesin alma kulaga düsme teşvişe,
Cehennem kapusun açtırma va'ızdan haber sorma.
Cema'at izdihamı mescide salmış keduretler,
Keduret üzre lutf et bir keduret sen de artunma.
Hatibi sanma sadık, Müftünün kavline fi'il etme,
İmamı sanma âkıl ihtiyarın ana tapşunma,
(Fuzuli) sehre vermez ta'ati nakıs nedir cahdın,
Kerem kıl zevku ta'at suretini hadden aşurma.

Yalnız bu değil, halk edebiyatında bir çok bâkir derlentiler yaptım. Bunlardan da sırası geldikçe bahsedeceğim?







Arama

Bizi Destekleyenler

.