Folklor ve Türk Folklor'ünün Karakteri

Bu Derginin Diğer Makaleleri

Akça,Kemal ; "Folklor ve Türk Folklor'ünün Karakteri"; Folklor Postası [*]; Birinci Teşrin / 1944; Cilt: 1; Sayı: 1; Sayfa: 3

Folklor postasında tahakkukuna çalışacağımız Türk Folklor mevzularının tahlil ve tetkıkına geçmeden önce sayın okuyucularımıza Folklor ve Türk Folklorünün karekterini kısaca izah edelim:

Türk milletinin halk kitleleri arasına girildiği zaman, onun millî bir çok âdet, anane, kültür, edebiyat, görenek ve görgülerine tesadüf edilmektedir. Bu konuları şumullü olarak bir arada toplıyan kelimeye Avrupa dilci ve bilginleri "Folklor 1"; bizde de Halk ve Harsiyat 2, Halk bilgisi 3, Halkiyat 4, Budun bilgisi 5, Halk edebiyatı 6 gibi istilâhlarla anlatılmıya çalışılmıştır.

Millî varlığımızı şumullendiren bu senbolün kat’î ve İlmî istilâhı, Türk dil kurumu veya dilcilerimiz tarafından tesbit edilinceye kadar, aslında "İngilizce" olan ve fakat, beynelmilel İlmî bir istilalı olarak kabul edilen "Folklor" kelimesini şimdilik biz de diğer ilim adamları gibi bu şekilde kullanmak mecburiyetindeyiz. Çünkü, şimdiye kadar bu alanda ve bu mevzuda kullanılan istilahlar, Folklor kadrosunun birer zümresini teşkil etmektedir.

Bir milletin halk kütlesini teşkil eden zümrenin hars, kültür, sanat, geyim, geçim dil, musiki, edebiyat ve bunu ilgiliyen bütün diğer konular, Folklor kelimesinin ifade ettiği anlam etrafında toplanmaktadır. Bu kelimenin daha geniş ve daha şumullü anlamını "Folklor 7" adlı eserimin "Folklor kadrosu" bahsinde izah ettiğimden burada bu kelime üzerinde çok oyalanmıyacağım. Yalnız, Türk halkının Folklor’ünü derleyip yayma, millî tarihimiz ve millî karakterimizin inkişaf ve tekâmülü bakımından büyük bir önemi vardır. Bu önemi göz önünde bulundurarak, İlmî bir metot dahilinde toplanan Folklor malzeme ve mataryalları, Türk milletinin geçmiş medenî, sosyal, fikrî ilerleyişinin seyrini ve Türk Folklor’ünün yüksek karakterini bize gösterir ve bu suretle Türk tarihi ve Folklor’üne kuvvetli bir destek ve millî bir vesika hazırlanmış olur.

Folklor, ayni zamanda Dünya uluslarının geyim, geçim, san’at, ahlâk, anane, âdet ve dilini biribirleriyle kıyaslar, aralarındaki üstünlük, yakınlık ve benzerlikleri tesbit eder; o milletlerin iç yüzünü bize tanıtır; bizde bu suretle herhangi bir milletin millî karakterini çizmiş ve öğrenmiş oluruz. İşte bu bakımdan derlenmesi kutsal ve millî bir ödev olan Türk Folklor'ü, Türk halkının şanlı tarihi kadar kıymetli ve zengindir. Nasıl ki, tarihimizle övüne biliyorsak, Folklor’ümüzle de övünebiliriz. Bize bu övünme kudsiyetini veren Türk Ata yurdunun köy, nahiye, kasaba tekmil ülkede yaşayan halkımız arasında asırlardan sürüp gelen ve şimiye kadar hiç işlenmemiş hazineler dolusu bir yığın millî Folklor mevzu ve malzemeleri vardır. Türk halkının yüz yıllardan beri taşıdığı bu millî karekter, tabiat ve onun üstünde ceryan eden bütün kuvvetlerle insan zekâlarının yarattığı sun’i kuvvetlerden üstün millî bir varlığın millî bir senbolüdür. Bu senbol, ne demir, ne çelik, ne tunç ve nedee bu malzemelerden yapılmış, maddî kuvvetlerin muhassalası, beton arma siperler; ne zırhlı tümenlerdir. Ve yine
Ne yıldırım orduları,
Ne çelik kal’alar,
Ve ne de dağ, tepe, ateş, tüfenk, top dinlemeden ilerliyen dev gibi tank ve uçaklardır. Zira demir eğilir; çelik, kırılır; tunç, parçalanır; yıldırım orduları, tipiye tutlmuş koyun sürüleri gibi dağılır. O muazzam çelik kal’alar, tarihin yad ettiği muazzam Roma surları .......hatları gibi harabeye döner. Fakat, Türk’ün inandığı, güvendiği, iman ettiği ve asırlarca ruhunda yaşattığı "Milli Hâkimiyet" milli inanış, milli ideal, milli karakter, milli şuur, kuvvai milliye ruhu asla hiç bir zaman eğilmez, kırılmaz, parçalanmaz'...

O, tarih boyunca dimdik yaşadı: yaşadıkça da ondan büyük bir hazine, millî bir örnek alındı: Bin bir çeşit milli menkabeler destanlar, yiğitlikler, inkılâplar yaratıldı, ve bunlarla tarihini besledi; kendinden sonra gelen nesline miras bıraktı. İşte bugün bizlerde, Atalarımızdan kalan bu milli mirası, tahakkuk ettirmek vazifesile mükellefiz.

Yirmi beş yıldan beri, bu mukaddes varlığın aydınlanmasına çalışan Cumhuriyet Halk partisi ve onun yüksek elemanları, Türk Folklorcüleri, Türk mütefekirleri, Türk büyükleri, bütün varlıklarını bu baha biçilmez mevzuun tahakkukuna harcayarak, Türk milletine mukaddes vazifelerini yapmaktadırlar. Bunlar, memleket müdafaası için sınır bekliyen Mehmetçik, yurdun refah, saadet sulh ve sükûnunu koruyan büyüklerimiz kadar mukaddes ve uludurlar. Çünkü, onlarda millî bir idealin millî senbolünü tahakkuk ettirmeye çalışan Altıok ve Kemalizm idealistleridir. Bu idealistler, Türk halkının geçmiş iftihar taplularmı, millî menkabelerini, topyekûn millî Folklor’ünü; Türk’ün millî karekterini belirtmeye çalışmaktadırlar!.. Onlara ne mutlu...



1 - Halit Bayrı, yenitiirk. 1939, sayı: 63. sahife- 59-68 de beynelmilel geçirdiği istihaleyi izah etmekte" dir.

2 - Saadettin Niizhet Ergiin, «Konya volâyeti Halk ve harsiyatı»'

3 - 1929 da Ankarada kurulan İlk kongresini 1928 Martında yine Ankarada toplanan ilk Folklor cemiyeti «Halk Bilgisi Dergisi» ismini almak, ve biri «Türk Halk bilgisi mecmuası» diğeri de «Halk Bilgisi haberleri» adile iki mecmua çıkarmak suretile «Folklor » ü «Halk Bilgisi» suretile tercüme etmiş bulunuyor.

4 - Ziyagökalp, Folkloru Halkiyat diye kullanmış" tır.

5 - Hamit Zübeyr Koşayın, Aakara Budun bilgisi Ankara 1935 A

6 - Haşan Ali Yücel. «Türk edebiyatına toplu bir bakış» adlı kitabında «Halk edebiyatı» diye kullanmıştır.

7 - Kemal Akça, «Folklor» Eminönü Halkevi kütüphane ve Neşriyat kolu neşriyatı, 1944, sahife: 14-25







Arama

Bizi Destekleyenler

.